22.8.13

Hipster olmak yada olmamak


Günümüz akımlarının en popüler olanlarından ve merak uyandıranlarından biri ile ilgili yazmak istiyorum.  




Aslında 1940’larda ortaya çıkmış bir akım olsa da 2000’li yılların ortalarında farklı bir yorumla tekrar ortaya çıktı ve bir nevi küllerinden doğdu. 




Modaya uymamanın moda olduğu bir tarz diyebiliriz, hipster akımı için. Geri dönüşüme inanan, alternatif kalmaya özen gösteren, retro olan her şeye bayılan, yabancı kelime kullanmayı seven, britpop, indie müzik zevkine sahip ve fotoğraf çekmeyi biraz abartan bir stil bahsettiğimiz. 


Ben de hipster gibi giyinmek istiyorum derseniz.

Kabarık saçları ve kalın çerçeveli gözlükleriyle Zooey Deschanel'de ünlü hipster'lardan


Kemik gözlükler ve fotoğraf sevgisi en ünlü göstergeler


Her ne kadar bu stili takip edenleri etrafta görünce biraz garipsiyor olsak da ortak yanlarımız ne kadar çok. Zaten unutmayın bir hipster asla hipster olduğunu kabul etmez.

Her şeye ulaşmanın daha kolay olduğu günümüz koşullarında, insanların çoğunda büyük bir tatminsizlik hissi hakim değil mi? İlginç yöntemler bularak varolanı daha güzel hale getirmek biraz da hipster olmak ile ilgili aslında. Ortaya çıkan yöntemlerden biri de “mash-up” ve bu aslında hipster olmanın hiçbir alt yapısı olmayan sadece yüzeysel, dış görünüşle ve giyim tarzı ile alakalı olduğunu iddia edenleri yanıltabilir. Karıştır, birleştir ve çok daha ilginç, yeni bir ürün yarat... Ürün dediğime bakmayın, bunu müzik, giyim, programlama ve film gibi her şey de uygulayabiliyoruz.  Aşağıda iki Adele şarkısının müthiş bir mash up'ı yer alıyor.



Sonuç olarak, hipster’lık farklı müzik zevkleri yaratıcı giyimleriyle ve çektikleri fotoğrafların orjinalliğiyle günümüzün en keyifli akımlarından. 


Hiç yorum yok: