Icinden su gecen tum sehirler
ozeldir tezimi dogru cikarmak istercesine Turklerin Kura, Azerilerin Kur ve
Gurculerin de Mkhvari dedigi nehir Tiflis’i guzellestirmek icin elinden geleni
yapiyor. Eski ve yeni sehir diye ikiye ayirabildigimiz sehir sanki Avrupali
olmaya cok yaklasmis da Kafkas ve Asya yanlarini da barindirmaya devam etmis
gibi, zitliklari bir arada tasiyan bir kulture sahip.
Gurcu dilinde ilik, sicak anlamina gelen tbili kelimesi sehrin orijinal adi olan Tbilisi’nin kokunu
olusturuyor. Gezimiz boyunca sehir adina uygun olacak sekilde oldukca sicakti. Biz
haftasonunu ve bir gunluk 19 Mayis tatilini degerlendirerek Turk Hava Yollari’nin
direkt ucusu ile gelip 3 gun kaldik. Bana kalirsa eger sehir
merkezi disinda bir kac yeri daha gormek istiyorsaniz 4-5 gun ayirmakta fayda
var. Biz sehir merkezine 2 gun, Kazbegi gezisine de 1 gun ayirarak hizli bir
Tiflis turu yapmis olduk.
Havaalanindan sehir merkezine
yakin olan otelimize gitmek icin taksi kullandik. Taksilerde taksimetre
bulunmadigi icin mutlaka her kullanisinizda pazarlik yapmanizi oneriyorum.
Odediginiz ucretin fazla mi yoksa yeterli mi olduguna emin olamayabilirsiniz ama
en azindan havalimanindan sehir merkezine gitmek icin odeyeceginiz ucret 20-30
Lari arasinda sabitlenmis durumda. Para birimleri Turk Lirasi’ndan cok az daha
degerli olan Lari (GEL). Havaalaninda da sehir merkezinde de exchange ofisleri
bulunmakta.
Sehrin imajini oldukca degistiren
kul rengi nehrin kenarinda kurulan resim, heykel, sus esyalari ve eski Sovyet
urunleri satilan pazar gorulmeye deger. Rustaveli, რუსთაველის გამზირი ise
en islek ve dikkate sayan caddeleri. Ozellikle cadde boyu siralanan opera,
parlemento binalari ve muzeler gorulmeli. Biz tarihi kutuphanelerini de
kapidaki guvenlikten rica ederek dolasmayi basardik. Havaalanindan sehre iner
inmez dikkatinizi cekecegi gibi Gurculerin kendilerine ait bir alfabeleri var.
Ogrendigimiz kadariyla epey revizyon geciren, son halinde besi sesli olmak
uzere 33 harften olusan ve buyuk-kucuk harf ayrimi olmayan bir alfabe. Aslinda
halkin buyuk bir kismi ingilizce konusunda iyi degil ama biraz ingilizce biraz
vucut dili derken anlasmak mumkun oluyor. Sanirim rusca bilmek de faydali
olacaktir. Gozlemledigim kadariyla Gurculer biraz Karadenizli biraz da Dogulu gibi
gorunuyor ve kisilik olarak da cok esprili, sicak ama cabuk sinirlenen bir
yapilari var. Tabi ki dil bilmeden yapilan 3 gunluk bir gozlem ne kadar yeterli
tartisilir.
Tiflis’i gezmeye eski sehirden
baslamak gerekiyor ve eski zamanlarda en buyuk pazarlarin kuruldugu Gorgasalis
Meydani’na geldiginiz zaman Metekhi koprusune de varmis oluyorsunuz. Bizim
otelimiz de bu bolgede bulunuyordu. Hatta odamizin balkonundan gorulen manzara
Tiflis’teki en eski yerlesim yeri olarak kabul edilen Metekhi Kilisesi’ydi. Fakat
otelimizin bulundugu bu bolgede gezip gormeye degecek baskaca bir alan
bulunmuyor. Tekrar meydana geri dondukten sonra Narikala Kalesi ve St. George
Katedrali gorulebilir. Sehir tarihi kaleleler, kiliseler ve katedraller ile
dolu. Halk da gercekten dinlerine cok duskun gorunuyor cunku kiliseler her daim
dolu doluydu. Hiristiyanligi ilk kabul eden ulkelerden biri olduklarini
ogrenmemiz de bu yuzden bizi sasirtmiyor. Sehrin sembolu sayilan ve her yerden
gorulebilen Kartlis Deda heykeli de uzaktan bile olsa gorulmeye deger
guzellikte. Daha sonra oldukca da anlamli bir heykel oldugunu ogrendik. Yirmi
metre yuksekligindeki, geleneksel kiyafetler icerisindeki Gurcu kadinin bir
elinde sehre dost olarak gelenlere sunulmak uzere sarap, diger elinde ise
dusmanlik amacli gelenlere karsi kullanilacak olan bir kilic bulunmakta.
Gurcu yemekleri ve saraplari ise bahsedildigi kadar guzeldi. Fakat yemeklerin hazirlanis suresi
oldukca uzun, uyarmakta fayda goruyorum. Iyice acikmadan siparis vermek daha
mantikli olabilir. Ben ozellikle corbalarini ve soslarini cok lezzetli buldum. Restoranlar
disinda pastanelerde de kolayca bulunabilen unlu Khacapuri adli hamur islerini
denemek sart. Bunun yani sira Gurcu mantisi olarak bildigimiz Khinkali de
oldukca farkli bir lezzet. Adet belirterek siparis verilen bu manti avuc
buyuklugunde ve oldukca da doyurucu. Gurcistan mutfaginin bence en guzel yani
ise tum geleneksel yemeklerinin etli versiyonlarinin yani sira sebzelilerinin
de yapiliyor olmasi. Domuz eti yemeyenler ya da vejeteryan olanlar icin
bulunmaz bir nimet.
Sehrin tarihi yerlerinin ve
lezzetli yemeklerinin verdigi mutlulugu golgede birakan yani ise trafigi. Hem
sag hem sol direksiyonlu arabalarin cok hizli bir sekilde yol aldigi, kimsenin
seritlere ya da kurallara uymadigi, oldukca karmasik bir trafige sahip sehir. Metro
aginin genis olmasi ise bu korkunc trafikten kurtulmak icin en iyi yol. Fakat
omrumde gordugum en hizli yuruyen merdiven de bu metrolara ait. Sanirim bunda
metronun normalden daha derine insaa edilmis olmasi rol oynuyor, normal hizdaki
bir merdiven ile asagi inmek cok uzun surebilir.
Sehirdeki en keyifli ulasim araci
ise teleferik. Benim onerim yukari cikmak icin teleferigi kullanmak ve bu
sirada guzel manzaranin tadini cikarmak ama asagi inmek icin teleferik yerine
kalenin cikisinda yer alan merdivenleri kullanmak olacak.
Sehir merkezinin gorulecek yerleri
genel olarak boyle iken rehber ile gittigimiz bir gunluk Kazbegi gezisi de beni
ulkenin dogal guzelliklerine hayran birakti. Tiflis’ten Kuzey ve Guney
Kafkaslar arasindaki tek geciste bulunan sinir ilcesi olan Kazbegi’ye giden yol
uzun surmesine karsi yol uzerinde karsimiza cikan tarihi yerler ve gorkemli
dag, nehir manzaralariyla cok guzeldi. Bizim sanssizligimiz ise ilceye vardigimizda
ortaya cikti. Ilcenin adini aldigi 5047m yuksekligindeki Kazbegi dagina cikmak,
yasanan dogal afet sebebiyle yasaklanmisti. Saatlerce yol gittikten sonra daga
cikamayacagimizi ogrenmek bizi hem sasirtti hem de uzdu ama oraya varana kadar
gordugumuz, gezdigimiz yerler yanimiza kar olarak kaldi.
Nufusunun %80’i Gurcu olan ve
yuzden fazla etnik grubu barindiran, kultur, sanat ve sosyal yasamin oldukca
onemli oldugu Tiflis, ekonomik sorunlarin asildigi bir Gurcistan’da cok daha
fazla parlayacaktir diye dusunuyorum. Tiyatrolari, operasi, muzeleriyle,
daglari, nehirleri ve tarihi binalariyla da gorulmeye deger bir sehir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder