Gravity, cok buyuk beklentilerle
izlendiginde hayal kirikligi yaratabilecek fakat senaryosunun akiciligi, oyuncularinin inandiriciligi ve buyuleyici cekimleri ile kendini kolayca sevdiren bir uzay filmi.
Oldukca deneyimli ve bir o kadar
konuskan astronot Kowalski (George Clooney) emekli olmadan onceki son
gorevinde uzay konusunda acemi ama mesleginde basarili bilim insani
Ryan (Sandra Bullock) ile birlikte calismaktadir. Ryan'in oldukca
heyecanli oldugu ama bir yandan da sogukkanli kalarak gorevini yerine
getirmeye calistigi sahneler ile film baslar. Uzay yuruyusunun tadini
cikarip, esprili bir sekilde icinde kotu bir his oldugunu dile
getiren ve surekli hikayeler anlatan Kowalski'nin uzaya olan
tutkusunu hissetmemek imkansizdir. Isler kisa sure icerisinde ters
gitmeye baslar ve Ruslarin kendi uydularini vurmalari ile uzayda
deyim yerindeyse kizilca kiyamet kopar. (Bu noktada Ruslara, ilerleyen
bolumlerde de Cinlilere hafif milliyetci dokundurmalar oldugunu
hissetmemek mumkun degil.)
Izleyenler ve elestirmenler
tarafindan son yillarda cekilmis en iyi uzay filmi ve kult film
kategorisinde gorulen filmin en onemli ozelliklerinden biri de
kendisini sikmadan izlettirmesi. Devamli bir merak duygusu uyandiran
senaryosunun, gercekci oyunculuklarinin ve inanilmaz cekimlerinin
yani sira suresinin kisa olmasinin da bunda katkisi yok degil. Bazi
mantik hatalarini goz ardi edebilen ve uzay konulu filmlere ekstra
kredi verenlerdenseniz siz de elestirmenler gibi filme kolayca yuksek
puanlar verebilirsiniz. Benim de gercekci buldugum ve buyuleyici uzay
sahneleri ile gorsel bir solen olarak nitelendirebilecegim film sanki
biraz daha dusuk bir notu haketmekte.
Filmin bana gore en guzel sahnesi
ise elinden gelen her seyi yapmadan vazgecmemeye karar veren Ryan'in
Kowalski'yle yaptigi cennete gittiginde kizima selam soyle tarzindaki
hayali ama icten konusmasidir. Kisacasi film boyunca, yasamdan fazla
bir beklentisi kalmayan bir insanin bile hayatta kalmak icin neler
yapabilecegini gormek bizi sasirtirken ayni zamanda
cesaretlendiriyor.
Psikolojik gerilim ve drama
sosuyla sunulan bilim-kurgu ogeleri de filmin en dikkat cekici
yanlari. Filmde uzayin nasil da buyuk ve buyuleyici oldugu, kendini
caresiz hissetmenin ne kadar dogal oldugu anlatilirken, insanoglu
nasil oraya gidebiliyor, zaman nasil bir sey, ufak hatalar nelere mal
olabilir, teknoloji muthis bir sey -uydular, cep telefonlarimiz,
televizyon, internet- diye dusunmeye baslamamak da imkansiz.
Filmi sevmemin ve sizlere
onermemin sebebi ise bugunlerde herkesin ihtiyaci olduguna inandigim
bir mesaji barindiriyor olmasi. Insan hic unutmamali ki her zaman bir
umut vardir ve bir yol daha mutlaka bulunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder