Son zamanlarda Guney
Kore dizilerine ve yemeklerine merak salmis durumdayim. Aslinda
yillardan beri Kore filmlerine de bayiliyorum. Ilginc bir sekilde
tanistigim tum Korelileri cabucak seviyorum ve kulturleri ile yeni
bir seyler ogrenmek hosuma gidiyor. Bir gun mutlaka Kore'ye
gitmeliyim diye dusunuyorum ve simdilik filmleriyle, dizileriyle,
leziz yemekleriyle idare ediyorum.
Yakin zamanda
izledigim iki kore filminden bahsetmek istemem biraz da bu yuzden.
“Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring” (Bom
yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom), “3-Iron”
(Bin-jip), "My Sassy
Girl" (Yeopgijeogin geunyeo),
“Samaritan Girl” (Samaria),
“Oldboy” (Oldeuboi)
gibi etkileyici dram ve ask hikayeleri ile dolu
filmlerin yani sira oldukca basarili ve bir o kadar iz birakan
aksiyon ve suc konulu filmleri de mevcut. Benim bahsedecegim iki film
de daha cok bu alanlara yakin.
“The Man from
Nowhere” (Ajeossi), hem
aksiyon hem dram tatlarini barindiran, izlerken hic sikmayan ve
kaliteli dovus sahnelerine sahip kesinlikle izlenmesini tavsiye
edecegim 2010 yapimi guzel bir film. Eski ozel ajan Cha (Bin Won)'nin
dunya ile tek baglantisi rehinci dukkanina arada sirada ugrayan,
annesi ile birlikte yakinlarda yasayan, kucuk bir kiz cocugudur.
Kucuk kizin annesi uyusturucu saticilarindan mal calinca basi derde
girer. Anneyi acimasizca olduren ve kucuk kizi kaciran saticilarin
mali bulduklari yer rehinci dukkani olunca kahramanimiz olaylara
dahil olmus olur ve kendisine karsi karsiliksiz bir sevgi besleyen
kucuk kizi kurtarmak onun gorevi haline gelir, ne pahasina olursa
olsun.
Bildik
gelen bu hikayenin yorumlanis sekli ve kucuk kiz oyuncu ile
basrolumuzun oyunculuk yetenegi insani filme baglayan en buyuk
unsurlar. Kimi zaman “Leon” filmini animsatan kimi zaman dovus
sahneleri ile “Kill Bill”'i andirarak bambaska bir boyuta gecen
film daima ilgiyi canli tutabiliyor. Ozellikle diyologlar cok ince
dusunulerek hazirlanmis ve ufak suprizler de barindirmiyor degil.
“Tae-Sik
Cha: You live only for tomorrow.
Man-seok:
What?
Tae-Sik
Cha: The ones that live for tomorrow, get fucked by the ones living
for today."
Buradaki
Koreli arkadaslarimdan birinin evinde, onun onerisiyle izledigimiz
“The Berlin File”, aksiyon ve drama iceren 2013 yapimi bir baska
Guney Kore filmi. Ilk bahsettigim film kadar begenmemis olsam da yine
de pek cok acidan basarili bir film. Ozellikle guzelligi ve
oyunculugu ile yillardan beri dikkatimi ceken basarili yildiz Gianna
Jun'un bu filmde yer almasi beni cok mutlu etti.
Kuzey ve Guney Kore
arasindaki sorunlar, ajanlar, evlilik, ihanet ve Berlin ekseninde
gecen bol kacmali kovalamali ve keyifli bir sonuc cikmis ortaya. Benim
icin cok ozledigim Berlin'i gormek icin de bir firsat yaratmis oldu.
Casusluk hikayelerini sevenlere kesinlikle oneriyorum ama ozellikle
de sonlardaki aksiyon dozaji biraz abartili gelebilecegi icin buyuk
beklentilere sahip olmamak iyi olabilir.
Benim
icin sinema kulturunde Guney Kore filmleri dikkate sayan bir yere
sahip. Ozellikle de suskunluklari ile cok sey ifade edebilen, karizmatik, duyarli
ve derinlikli karakterler yaratmakta usta olduklarina inaniyorum. Senaryo yazmakta oldugu
kadar sahne yonetimi ve goruntu kalitesinde de oldukca iddialilar. Umarim siz de seversiniz. Iyi seyirler...