30.6.14

Kanserle Savasan Besinler




Yapilan pek cok arastirma cesitli besin maddelerinin kansere karsi koruyucu etkisinin oldugunu gosteriyor. Yani kanser riskini azaltmak icin buzdolabimiza iyi bakmamiz sart. Antioksidan acisindan zengin sebze ve meyveleri tuketmenin sagligimizi koruyacagi bir gercek fakat bazi ozel besinler ozellikle kansere karsi aktif koruyucu goreve sahip.





TED konusmalarinda izledigim William Li’nin “Can We Eat to Starve Cancer?” (Beslenme ile Kanseri Acliktan Oldurebilir Miyiz?) videosu bu konu hakkinda yazmak istememe yol acti. Hemen hemen kanser ilaclari kadar etkili olan beslenme faktoru bizi yeme aliskanliklarimizi ve secimlerimizi duzeltme konusunda uyariyor.


Kansere karsi vucudumuzu koruyan besinler:



YESİL CAY: Karaciger, prostat, akciger, pankreas, kalinbagirsak kanserine karsi koruyucu etkisi var.

PORTAKAL: C ve B vitamini kaynagi olan meyve taze sikilmisken ya da meyve halinde posasiyle tuketilmeli. Damar tikanikligini onleyen, vucut direncini arttirip enerji veren meyve ayni zamanda kansere karsi da etkili.

CEVIZ: Meyvesi, golgesi ve kerestesi ile unlu olan ceviz agaci meyvesi kanserden korumasinin yani sira kolestrole karsida onerilir. Gogus ve prostat kanserlerine karsi faydali oldugu dusunuluyor.

DUTSU MEYVELER: Ahududu, cilek, dut gibi meyveler agiz, yemek borusu ve kalinbagirsak kanserine karsi etkili.

NAR: Potasyum, demir ve C vitamini deposu olan meyve boyun, kalinbagirsak, lösemi, meme ve prostat kanserlerine karsi koruyucudur.

SARIMSAK: Prostat, mide ve kalinbagirsak kanserine karsi koruyucudur. Cig olarak  tüketilmesi onerilir.

DOMATES: Likopen iceren domates prostat, akciger ve mide kanserlerine karsi koruyucu. Pek cok sebze ve meyvenin aksine pismis olarak tüketilmesinin de yararli oldugu dusunuluyor.

ZEYTİNYAGI: Meme, yumurtalik, kalinbagirsak, yemek borusu, mide ve akciger kanserine karsi koruyucu oldugu ile iliskili cok sayida calisma var.

BROKOLİ: Akciger, kalinbagirsak, rahim, prostat, yumurtalik ve meme kanseri riskini azaltiyor.

ZENCEFİL: Akciger, kalinbagirsak, karaciger, lenfoma, lösemi, malign melanom, meme, mide, pankreas ve yumurtalik kanserlerine faydali. Kan inceltici etkisi unutulmamali.





Sonuc olarak Dr. William Li’nin de dedigi gibi gunde 3-5 ogun yedigimiz yemekler aslinda  bir nevi bizim kemoterapimiz. Sagligimizi sadece ilaclara birakmak yerine elimizden geleni yapip doga ananin bize verdiklerini iyi degerlendirmeliyiz. Allah sagligimizi korusun!


13.6.14

Elektronik Kitap Okumak

             

Her ne kadar benim icin hicbir zaman basili kitaplarin yerini tutamayacak olsa da e-kitap okumak cok pratik ve mantikli. Sanirim gunumuz hayat standartlari sebebiyle de saatlerimizi yollarda gecirdigimiz dusunulurse elimizden dusurmedigimiz akilli telefon ve tabletlerimize  her daim bir kac e-kitap yuklemek sart.





Illa roman ya da hikaye olmasi da gerekmez, fotografcilik, bilgisayar gibi ilgilendigimiz konulardaki kitaplar ya da dergiler icin de ideal. Dijital ortama gecirilmis kitap anlamina gelen elektronik kitap kavraminin gunden gune daha da populer hale gelmesi gunumuz sartlarindan dolayi. Fakat her ne kadar kagit israfini azalttigina ve daha uygun fiyatli olduguna dair gorusler olsa da basili bir kitabin verdigi hissiyati vermesi biraz guc. Ben de hem yeni yeni edindigim bu aliskanliktan bahsetmek hem de internet ortaminda buldugum guzel bir e-kitap kaynagini paylasmak istedim.


Amazon Kindle ya da Nook gibi tablet gorunumlu olan ve temel amaci e-kitap okumaya yonelik olan aletler ulkemizde de gittikce yayginlasmaya ve online alisveris sitelerinde satilmaya baslandi. Bu tarz e-kitap okuyucularinin en buyuk avantajlari gozlerimizi normal bir akilli telefon, tablet ya da bilgisayardan daha az yormasi ve sahip oldugu programlar sayesinde daha net bir goruntu ile gercek kitap gorunumu saglamasi diyebilirim. Ayrica kitabin ne kadarini okudugunuz gosteren yuzdeleri ve kelimenin uzerine tiklayinca anlamini gostermesi ile de tercih sebebi haline gelebilirler. Internete girip e-maillere bakabildiginizi de hatirlatmaliyim. Bir de sesli kitap konusu var ki ona apayri bir yazi yazmak gerektigi icin konu disinda birakiyorum.




Bir kutuphaneye veya en azindan ufak bir kitapliga sahip olmak bambaska bir his olsa da insanin laptop ya da e-kitap okuyucusunda biriken e-kitaplarina bakip secim yapmasi da guzel bir his. Ustelik ulkemizde bulunamayan, henuz basilmamis genelde de yabanci dilde kitaplari e-kitap halinde satin almak oldukca kolay ve daha uygun. Ozellikle universite ile hayatimiza yerlesen ders kitaplarini ya da sunum slaytlarini basmadan calisma deneyimi sayesinde gozlerimiz oyle kolay kolay yorulmuyor da.




Kitaplarin sonunun geldigine dair Antik Yunan doneminden beri gorusler sunulsa da romanlar, siirler, oykuler yok olamaz. Yani okumayi ve ogrenmeyi sevenlere ulasmanin bir yolunu bulacak olan kitaplar bazi dusuncelerin aksine format degistirse bile varolmayi ve tercih edilmeyi surdurecekler. Sanirim asil endiselenmesi gerekenler kitapcilar ve yayinevleri, yazarlarin kendilerine ait sitelerde kitaplarini belli fiyatlar karsiligi e-kitap olarak sattigi gunler yakin. Her ne kadar, daha cok kisiye ulasmak icin yine belli internet siteleri ile anlasma yapmak sart olacak olsa da pek cok iyi ve yaratici yazarin eserlerini hic yayimlatamadigini ve bize ulastiramadigini ve belki de bu gelismelerin okurlarin lehine olacagini unutmamak gerekir.




Sonuc olarak benim arzum normal kitaplarin basilmaya ve okunmaya devam edilmesi ve e-kitaplarin da daima kolay ulasilabilen, yaratici ve iyi bir alternatif olarak varolmasi. Henuz kutuphanelerden, kitap ayraclarindan, tugla gibi kalin kitaplardan ve kitap sayfalarini cevirdigimde burnuma gelen kokuyla kitabin yarattigi dunyaya dalmaktan vazgecmeye hazir degilim.